Şunu belirtmeliyim ki yazmak çok iyi fikirmiş, çünkü daha şimdiden nerde ne vardı neyi görmüştüm karıştırmaya başladım. Geriye dönüp baktığımda yaşadıklarımı, hissettiklerimi bana hatırlatacak böyle notlar olmasa üzülürdüm. Bununla beraber, başkaları tarafından okunup “takipteyiz” geri bildirimi almak da çok disipline sokuyor insanı. Her geçen gün daha net farkediyorum ki, bu blog yerine bir günlük tutuyor olsaydım, muhtemelen devamlılığı tehlikede olurdu. Hem iyi hem de başıma bela özelliklerimden sorumluluk duygum sayesinde, sırf okuyacaksınız diye, daha düzenli yazıyorum ve bu gerçekten iyi bir şey. Okuduğunuz için teşekkür ederim :)
Seyahati planlarken, kullandığım siteler üzerinden Küba’yı turuma dahil edemediğimi gördüm. İş yerindeki son iş tanımımım hakkında biraz bilgisi olanlar buna şaşırmama şaşıracaklardır belki ama yaptırımlar da bir yere kadar. Sonuçta ben Amerikan vatandaşı olmayan dünyayı gezen biriyim ve Havana’nın havaalanı kodları arasında bile olmaması biraz saçmaydı. Amerika’dan uçmak da zaten mümkün olmadığı için çareyi, oraya en yakın nokta olan Cancun’dan uçmakta buldum ve round-the-world biletime bir Meksika bacağı ekledim. Cancun-Havana-Cancun uçuşunu ise ayrı olarak satın aldım. (Not: Kübaya seyahat ve özellikle Amerika’dan seyahat konusu şu anda hemen hemen her gün değişkenlik gösteren bir halde. Onun için eğer bu yazıyı mesela yazıldıktan 1 ay sonra okuyorsanız dahi güncel durumu araştırmanızı tavsiye ederim. Zira bu hafta Miami Küba arası tarihteki ilk cruise gerçekleşiyormuş mesela)
Cancun dediğimiz yer nihayetinde Karayipler ve Karayipler diyince de herhalde hepimizin gözünde canlanan bir görüntü vardır. İşte Cancun’da sahile şeridine gidince karşınıza çıkan manzara da, o yeşilden turkuaza ordan maviye geçen deniz ve incecik bembeyaz kum. Daha uçak alçalmaya başlarken camdan bakınca deniz altının tüm coğrafi oluşumları görülmeye başlıyor. Kilometrelerce sahili var, o da yetmiyor adası var, o da yetmezse, oteller bölgesinde sahilden çıkıp yolun karşısına geçince, içinde timsahlar yüzen nehiri var… her taraf su ve suyun elli tonu.
Maalesef benzer şehirlerin çoğunda olduğu gibi, Cancun’da da o güzelim denizin önüne koca koca oteller dikilmiş, keşke olmasaymış. Fakat bizden farklı olarak sahiller ile ilgili kanun işler halde ve arkasında otel de olsa, önündeki sahilden herkes istediği gibi faydalanıyor. Ayrıca kumsal da öyle bir karış bırakılmamış, bayağı geniş bir alan var.
Bunun yanında oldukça ucuz bir şehir. Mesela hemen 15 dakikalık feribot yolculuğu ile geçilen Isla Mujeres’te sahilde şezlong ve şemsiye alıyorsun, 200 peso harcama zorunluluğu var. Yani yaklaşık 30 TL. Ama bu parayla düzgün bir şezlong ve şemsiye almış oluyorsun, üstüne de menüden bir veya iki parça yemek yiyip en az 2 belki 3 bira/kokteyl içebiliyorsun. Bizde güneyde herhangi bir yerde bunun karşılığı -insaflı rakamla- 100 TL.
Şehir içi otobüs 1.5 TL’ye denk geliyor ve 7/24 çalışıyor. Özellikle oteller bölgesi ve plajların olduğu yere giden iki hat var. Kullanması çok kolay ve çok çok sık geçiyorlar. 3 ila 7 dakikada bir yenisi geliyor. Ayrıca taksi de oldukça hesaplı fiyatlara bulunabiliyor. Ben her ikisini de kullandım. Isla Mujeres’den dönerken otobüs alternatifi yoktu, dolmuş vardı onun da tam detaylarını bilmiyordum. Limandaki taksiler kazıkçı olmasına rağmen 15 km’lik yolu 100 pesos, yani 15 TL’ye götürdüler.
Güneş ve deniz tatili yapmak isteyen herkese tavsiye ederim. Evet uçak bileti biraz pahalı tutacaktır. Nerden baksanız adam başı 2000 TL’yi bulur en uygunu. Ama sonraki harcamaların hesabını yapınca, Türkiye’de yapılacak bir tatilden ucuza çıkabilir, hem de yeni bir yer görmüş olursunuz. Eğer ABD vizesi varsa, Meksika için yeni vize almaya gerek kalmıyor.
Düşünenlere tavsiyelerim şunlar olur;
Oteller bölgesindeki koca koca otellerde kalmayın. Hem pahalılar hem de geceleri anladığım kadarıyla Marmaris’teki gibi cıstak cıstak yüksek volüm bir yere dönüşüyor oraları. Şehir içindeki pansiyon veya bed&breakfast’lardan birinde kalın. Ben çok tatlı bir aile işletmesinde kaldım ve çok memnundum. Sadece kahvaltının oldukça tırt olduğunu kabul etmeliyim.
Isla Mujeres’e giderseniz - ki gidin- orada adayı gezmek için golf arabaları kiralıyorlar; onu 1 saatlik kiralamayın tüm günlük kiralayın. Tecrübeyle sabittir ki 1 saatte adanın ancak dörtte biri mesafesine gidilip dönülebiliyor, halbuki görülecek bir çok şey var.
Isla Mujeres’e çok rahat günü birlik gidilebiliyor, zaten yol 15 dakika sürüyor. Ama bana kalırsa en azından bir gece kalmaya değecek bir yer.
Bol bol hindistan cevizi suyu için.
Kendinize bir tas guacamole, biraz nachos ve bira söyleyin, sonra da doğanın sizin için hazırladığı renklerin tadını çıkarın.
Bazı arkadaşlarım bilir, Avokado bir deniz olsa, içerisinde yüzerdim, öyle bir severim. Deniz, güneş ve hele ki bir de ince kum gördü mü mutluluk dansı yapmaya başlayan benim önüme bir de kocaman bir kap guacamole koydular, kendimden geçiyordum nerdeyse :)